O "AN"


Hani o "an" ı durdurmak istediğiniz oldu mu hiç? Yok demek istediğim sadece durdurup o anı sonra yeniden zamanı başlatmak değil...Sonrasını umursamadan sadece o anın içinde kalmak yani...hesapsız,kitapsız işte...

Hani öle durdurmak istediğiniz an gibi devam etmeyeceği korkusu gelir bu sefer,yüreğiniz daralır,gözlerinizle nefes almaya çalışırsınız,ağzınız duymakta zorlanır belki...

Biriktirmeyede çalışmayın hani o anı ,durmuş gibi gelir,şaka ile karışık geçer zaman yine..
Ve günah çıkarmadır biraz,biraz öykünme,ödünç kelimeler anlama çabası,biraz cinayet ama en nihayetinde arada bir feriştah,şaplatılan bir gül varsa...


Nefes aldığınızı hissettiğiniz an yani,durduramıyosanız zamanı yapacak tek şey kalıyor nefesinizi tutmak...Koynunuza almak bir kuğuyu,öle bakakalmak ...ama yetmez iste..


o an elbet devam edecek dersiniz,bir yandan gözleriniz yanar,nefesinizi tutarsınız sırf o an için..biribirine geç kalan anlardan başka bir halt değildir işte...
Durdasız olmalıdır işte,hesapsız çoğu zaman..
Konduramazsınız ,böle olmazlar dolanır...tıkanırsınız nefesiniz kalmaz,gözleriniz dolar...ve son bir gayret gözlerin bağırır,işte o bağrışlar biraz susmak gibi gelir,bir kuğu için tuttuğun nefes unutmak gibi gelir...
bakarak anlatmaya çalışmak kadar abesti konuşarak anlamaya çalışmak,tek olası dinlemekti işte kendinden geçen içimizi...
Ve bir ruhun içine üflenen o gün;bilmem kaç kmlerce yol kısa gelir bir mesajdan;lakin..Ve işte silinir tüm sanal yazılar ve sen artık 12 haneli bir numarasındır yada eski bir sıfat olur adınızın önünde,ama işte gönül tutmaz ki sıfat;belki yüklemdir sadece sevmek kadar..en fazla tekil kalır ama en nihayetinde..ve bunların hepsi hakkını vermektir işte...

bir ölçü müdür araya giren zamanın uzunluğu ,yoksa bir sınav gibi yapılan testler mi,bilirsiniz en nihayetinde ama işte o an sadece o an ne hisettiğindir...mutlak sınav içindeki yumrudur. normalinden çok hareketli bir kalp belkide,ıslak bir yanak belki,bir kuğunun boynudur yada tutulan bir nefeS..
ama işte en nihayetinde bilirsin gücümün yettiğince nefesimi tutarım..ki tutmazsam aldırdığın nefeslerden utanırım...




7 yorum:

  Adsız

22 Şubat 2008 16:44

Günce merhaba,blogunu dün farkettim ve tüm yazılarını okudum.Sanki eksik bişeyleri arıyor,tamamlamaya çalışıyor gibisin..Ama bu yazdıklarını birine yazıyorsan,içini çok acıtmış vede çok seviyor gibisin..
takipteyim

  Adsız

23 Şubat 2008 00:56

takip ediliomuşşsun güncemiydi pardon adınız :) bay yada bayan isimsiz onun içini acıtan kişi sandığınız kişi benim sanıırm..ama amacım o değildi tabiki..sadace zamanlama hatası belki bende bilmiyorum ...hata ondada vardı bendede...ama bay yada bayan isimsiz günce çok iyi biridir ve onu tanımak gerçekten güzelidr..bu arada ben namıdğer kuğu :)

  Adsız

23 Şubat 2008 00:57

blogger hesabımı açsaydım kendime böle isimsiz dedi ki bak şimdi hoşuma gitmedi...:)

  Adsız

23 Şubat 2008 11:56

Günce;eğer ben kuğuyum diyen isimsiz gerçek kişiyse sobelendin :) ..Yazdıklarını bilmesi hoş mu bilmem ama yazdıklarını okuyunca kuğuyu kıskandım yada hissettiklerini:)
ve isimsiz kuğu aşk zaten zaman kazasıdır işte..
------Elmira----
Not:Günce bende yakında blog yazmaya başlıyacağım.çalışmalarım devam ediyor :)

  Miles

24 Şubat 2008 00:24

İsimsiz 1 haklısın ve elmira yazdıklarım sakladığım şeyler olmadığından sobelendim sayılmaz.
Ve kuğu; "zamanlama hatası" diye teşhis koymuş...

  ne ben olabildim ne de başkası

2 Mart 2008 16:02

zamanın birinde adamın birine, "zamanı en mutlu olduğumuz anda durudurabilseydik bile kesişmezdi durdurduğumuz anlar" gibisinden bir cümle yazmıştım.
onu hatırlattı bana bu yazı, ne bileyim...

  Miles

2 Mart 2008 16:20

ve bir durum bu kadar özetlerniz...birbirine geç kalmışlık sanırım..