öylesine



En çok kendime dolanıyor, seni anlatıyorum
Yazılanlar bile karalama değil anlatma çabası
Ve aldığım ödünç kelimeler işte
Kanatsın diye belki yaralar geçsin diye belki
Ki belkiler bile burda sıradan,öylesine
Lakin geçsin dediğin şey iz bıraksın istiyorsun
Senin yerinede yapıyorum işte,bilmeden
En güvenli olduğun yere girebilme kaygısıydı bir zaman işte
Yani kendin olmaya çalıştığın içine
Bir düz yazı şairinin lafları kulağıma doluyor
“Sevilmeme engel evcil acılar” ...
Neresinden tutsan elinde kaldı
Beklide tutacağın yer sadece ben
Şiirlere konu olacak kadar bile önemli değil
Şarkılara nakarat bile olmaz
Yani öle sıradan,öylesine...
Olabildiğince sıradan işte
Ve sıradan olabilmek o kadar zor ki
Her gelişimde sakladığım,kimselere vermediğim
Sana ait olduğuna inandığım ödünç laflarım vardı
O kadar biriktirmiştim ki sana bile veremedim işte
Almamandan değil korkum,zira bende alınmamış sözler çok vardı
Sana benzemeyenler sana benzediğinden beri
Ben yaralarımı kanatıyorum

Birazda öykünmek işte az az
Yarayan kanaya...

1 yorum:

  Adsız

12 Nisan 2008 22:24

''benim sevilmeye engel evcil acılarım vardı..''
ki ben onlara yüreğimle baktım..
büyüttüm,sonra tutup bir adama adayıverdim..
kanadım kanadım..
kabuklarım yaralardan örüldü..
bu yüzden kırgınlığım..
boşvermişliğim..
oyunun içindeki atlıkarınca gibiyim,
olduğum yerde dönüyorum,
üstümde insanlar..
insanlar..
sahi her insan
biraz sen mi?